EĞİTİM SİSTEMİMİZDEKİ KARA DELİK
Ülkemin kronik bir eğitim sorunu olduğu üstüne yaygınlık kazanmış bir görüş vardır. Her yönüyle gelişime açık,vizyon sahibi, kendi değerleriyle, büyümeye çalışan bir ülke eğitim sistemindeki sorunlara kayıtsız kalmamalıdır.
Türkiyede Milli Eğitim Bakanlığının kısa sürede el değiştirmesi ve yeni hükümetlerce farklı eğitim politikalarını ve partizanca tavırların rahatça sergilendiği bir alan olmasıyla problem haline geldiği kaçınılmaz bir sekilde ortaya çıkmakta buda eğitimde istikrarsızlığın çıkış noktasıdır.
Özellikle son onbeş yılda eğitim sisteminde zorbaca planlanan ve uygulanan değişikliklerin incelenmesi eğitime ideolojik nedenlerle yapılan yapısal müdahalelerin toplumsal ve pedogojik anlamda neden olduğu olumsuz sonuçların ne kadar ciddi boyutta olduğunu ortaya koyar. 28 Şubat sonrası 1997 yılında uygulamaya konan temel eğitim reformuyla birlikte sekiz yıllık zorunlu ve kesintisiz eğitime geçilmiştir .Zorunlu eğitimin beş yıldan sekiz yıla çıkması ile zaten sistemsizlik sarmalında çoktan can vermiş Milli Eğitim Politikamızı iyiden iyiye çıkmaza sokmuştur .Ciddi bir planlama yapılmaksızın ve ivedilikle reforma girişilmesi tehlikeli bir derslik ve öğretmen açığı doğurmuştur ,dahası İmam Hatip Liselerinin orta kısmının kapatılması adına yapılan bir değişikliğin sistemin değer uzuvlarını nasıl etkileyeceği hesaplanmamış ve bu değişikliğin neden olacağı sorunlar için telafi edici önlemler alınmamıştır.Tıpkı Meslek Liselerinin orta öğretim icerisindeki payının gelişmiş ülkelerdeki gibi %65-%70 lere çıkarılması gerektiği şeklindeki tezin sakıncalı oluşu gibi çünkü gelişmiş ülkelerdeki mesleki orta öğretimin payı ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor Ayrıca mesleki orta öğretim mezunlarının istihdam artırılmadığı sürece mesleki orta ögretimin payının artırılmasının pek anlamlı olmayışı gibi ..
Hal böyle iken varılan sonuç şudur ki; Eğitim sistemine yapılan bu plansız ve zamansız müdahalelerin telafisi olmayan sorunlara yol açmış ve eğitimin gerçek öznesi olan vatandaşların demokrasiye ve devlete karşı güvenini sarsmış, veli ve diger paydaşlara yeterince danışılmadan ilerleyen bir alan olması eğitimin asıl unsurlarını karar verici konumdan uzaklastırmıştır.
YORUMLAR
- Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.
YORUM EKLE